İkinize de Yer Var

Ömrünün büyük bir kismini hapishaneler ve akil hastanelerinde geçiren, yazdiklari ve efsanelesen yasamiyla sadece "sadizm" kavramina ismini vermekle kalmayip, kendisinden sonraki edebiyati ve felsefeyi de derinden etkileyecek tartismalarin önünü açan Marquis de Sade'in bütün hikâyeleri, "Oglak Klasikleri"nde iki cilt olarak, Yasar Ilksavas'in çevirisiyle yer aliyor.Marquis de Sade'in "Bütün Hikâyeleri"nin ilk cildi Ikinize de Yer Var, cüretkârligi ve güçlü mizahiyla, Decameron tadinda keyifli oldugu kadar, sarsici bir okuma deneyimi sunuyor."Kendisinden söz etme firsati bulacagimiz Matmazel de Villeblanche 'dogadaki sapmalar arasinda o yari filozoflari, hiçbir sey anlamaksizin her seyi incelemeye, çözümlemeye çalisan o yari filozoflari en fazla düsündüren, onlara en garip gelen, belli yapida ya belli yaradilistaki kadinlarin kendi cinsiyetlerindeki insanlara karsi duyduklari o tuhaf istektir' diyordu. (…) 'Sappho'nun çok öncesinde ve sonrasinda bize bu tür fantezileri, bu tür tercihleri olan kadinlari sunmamis ne tek bir ülke, ne de tek bir kent vardir evrende.' (…) Ister ögüt, ister egitim, ister organin niteligi ya da kanin kaynamasi (Madras'ta dogmustu) ya da doganin dürtüsü deyin, Matmazel de Villeblanche erkeklerden nefret ediyordu. Iffetli kulaklar safoculuk sözünden ne anliyorsa kendini tümüyle ona kaptirmis, hazzi yalnizca kendi cinsiyetindeki insanlarda buluyor, Ask'tan duydugu nefreti Venüs'ün tanriçalarinda gideriyordu. (…) Çilginliklarin en büyügü doganin bize verdigi egilimlerden dolayi yüzümüzün kizarmasidir' diyordu. 'Tuhaf zevkleri olan bir insanla alay etmek, en az tek gözlü ya da topal dogmus bir insanla alay etmek kadar barbarcadir ve bu aptallara mantikli ilkeleri anlatmaya kalkismak da yildizlarin akisini durdurmaya çalismaktan pek farkli degildir."(Tanitim Bülteninden)-Ömrünün büyük bir kismini hapishaneler ve akil hastanelerinde geçiren, yazdiklari ve efsanelesen yasamiyla sadece “sadizm” kavramina ismini vermekle kalmayip, kendisinden sonraki edebiyati ve felsefeyi de derinden etkileyecek tartismalarin önünü açan Marquis de Sade’in bütün hikâyeleri, “Oglak Klasikleri”nde iki cilt olarak, Yasar Ilksavas’in çevirisiyle yer aliyor.   Marquis de Sade’in “Bütün Hikâyeleri”nin ilk cildi Ikinize de Yer Var, cüretkârligi ve güçlü mizahiyla, Decameron  tadinda keyifli oldugu kadar, sarsici bir okuma deneyimi sunuyor.   “Kendisinden söz etme firsati bulacagimiz Matmazel de Villeblanche ‘dogadaki sapmalar arasinda o yari filozoflari, hiçbir sey anlamaksizin her seyi incelemeye, çözümlemeye çalisan o yari filozoflari en fazla düsündüren, onlara en garip gelen, belli yapida ya belli yaradilistaki kadinlarin kendi cinsiyetlerindeki insanlara karsi duyduklari o tuhaf istektir’ diyordu. (…) ‘Sappho’nun çok öncesinde ve sonrasinda bize bu tür fantezileri, bu tür tercihleri olan kadinlari sunmamis ne tek bir ülke, ne de tek bir kent vardir evrende.’ (…) Ister ögüt, ister egitim, ister organin niteligi ya da kanin kaynamasi (Madras’ta dogmustu) ya da doganin dürtüsü deyin, Matmazel de Villeblanche erkeklerden nefret ediyordu. Iffetli kulaklar safoculuk sözünden ne anliyorsa kendini tümüyle ona kaptirmis, hazzi yalnizca kendi cinsiyetindeki insanlarda buluyor, Ask’tan duydugu nefreti Venüs’ün tanriçalarinda gideriyordu. (…) Çilginliklarin en büyügü doganin bize verdigi egilimlerden dolayi yüzümüzün kizarmasidir’ diyordu. ‘Tuhaf zevkleri olan bir insanla alay etmek, en az tek gözlü ya da topal dogmus bir insanla alay etmek kadar barbarcadir ve bu aptallara mantikli ilkeleri anlatmaya kalkismak da yildizlarin akisini durdurmaya çalismaktan pek farkli degildir.”