Yedi Uyurlar Efsanesi Umudun Tarihine Yolculuk

Geçmis zamanlarin birinde, putperest bir hükümdar kendisini Tanri ilan eder ve ona secde etmeyenleri türlü iskencelerle cezalandirir. Bir grup genç, hükümdarin Tanri olduguna inanmaz ve onun zulmünden kaçarak bir magaraya siginir. Bu magarada uzun bir uykuya dalarlar. Uyandiklarinda, ne kadar uyuduklarinin farkinda degillerdir. Oysa Tanri’nin lütfu ile bu uyku yüzyillarca sürmüs ve böylece yasadiklari dönemde baslarina gelebilecek felaketlerden korunmuslardir...Yüzyillar boyunca birbirinden farkli binlerce yorumu üretilen Yedi Uyurlar Efsanesi hakkinda, gerek Hiristiyanlik’ta gerekse Islamiyet’te birbirinden farkli pek çok anlatim vardir. Orta Asya’dan Avrupa’nin içlerine, Rusya’dan Misir’a kadar Yedi Uyurlara ait oldugu söylenen magaralara ya da onlarla ilgili çesitli anlatimlara ve inançlara rastlamak mümkün.Elinizdeki kitap, bu efsane ile ilgili Türkiye’de yapilan arastirmalar arasinda farkli bir okuma yapma iddiasinda. Simdiye kadar hangi ziyaret yerinin olayin geçtigi asil mekân oldugu, kimin daha dogruya inandigi sorgulanarak sadece farkli din ve uluslardan insanlar arasinda degil, Müslüman Türkler arasinda da uzun tartismalara neden olan bu inanca, farkli sorularla yaklasiyor. Efsanenin farkli dini ve kültürel çevrelerden gelen insanlar tarafindan tarih boyunca bu derece benimsenip içsellestirilmesinin nedenleri, efsaneyi olusturan motifler mercek altina alininca açiklik kazaniyor.