Therese Raquin

Edebiyatta natüralist akimin öncüsü olan Fransiz yazar Emile Zola’nin “Therese Raquin” adli romani bu akimin manifestosu sayilmaktadir. Romanin esas karakteri olan Therese, güçlü ve tutkulu kisiligine ragmen, yasami boyunca sosyal yapinin ezdigi, biçimlendirdigi, mutsuz bir kadindir. Evlenmek zorunda kaldigi kocasi Camille’in fiziksel, ruhsal ve entelektüel açidan silik bir adam olmasi Therese’in mutsuzlugunu dayanilmaz bir boyuta tasimistir. Roman, duygulari ve ihtiyaçlari bastirmanin, insanin ruhu, akli ve bedeni üzerindeki ölümcül etkileri üzerine bir ibret vesikasi olarak ele alinabilir.Therese, baskilar nedeniyle bütün duygularini içine atmistir. Yasami boyunca içinde uguldayan tutkularini susturmak onu her açidan hasta etmektedir. Bir gün, kocasinin arkadasi olan Laurent’le tanisir ve birbirilerine âsik olurlar. Bir süre iliskilerini gizlice sürdürseler de artik böyle yasamak istemezler asklarini. Sevgilisiyle birlikte kocasi Camille’i öldürme planlari yaparlar ve gerçeklestirirler. Therese için asil trajedi cinayetten sonra baslar. Therese ve Laurent isledikleri cinayetten sonra, umduklarinin tam tersi bir sekilde; mutlu olacaklarini sanirlarken vicdanlariyla bas basa kalirlar; zamanla birbirlerinden ve kendilerinden nefret eder halde ölmek isterler.