Salyangozun Yolculuğu

"Salyangozun Yolculugu", küçük bir kizken ailesini ve köyünü geride birakip, yeri sürekli degistigi söylenen acayipliklerle dolu Ada'da bir yazi üstadinin atölyesine katilan Egina'nin hayatindan bir kesiti anlatiyor. Kehanetler, eski metinler, yazmanin büyüsü ve ask umudu içinde olgunlasan Egina'nin koyu mavi mürekkebin izinde seyreden serüvenine, Ada'nin kitaplar ve üzerinde yasayanlarla kurdugu bilinçdisi bag eslik ediyor. Kahince söylemlerin, rüyalarin, el yazmasi metinlerin dünyasinda geçen roman, askin dogasini, kaderi, yasami, ölümü sorgulayan; okumanin ve yazmanin derinlikleri, usta-çirak iliskisi, mahrumiyetin ögrettikleri üzerine düsündüren ve her ani yalnizlikla dokunan bir hikâyeyi zaman atlamali bir kurguyla ele aliyor. Hikâye, Egina'nin uydurdugu bir rüyanin yorumu sonucunda kader çizgisini degistirip kendini gizemli bir Ada'da bulmasiyla basliyor. Rüyalarin degerli görüldügü, rüya âlimlerine saygi duyuldugu, eski ve degerli kitaplarin kiymetinin bilindigi, itinayla saklandigi, mesakkatli bir emekle, el yazmasiyla çogaltildigi, siirin ve felsefenin kutsallastirildigi bir yerdir Ada. Egina ile birlikte okur da modern hayatin gerçeklerinden siyrilip, zamani ve mekâni belirsiz, düssel bir atmosferin yogunlastigi Ada'da yasananlara taniklik ediyor. Salyangozun Yolculugu, yalnizligin, sabrin, büyümenin yazi ve kitap dünyasi ile yari fantastik bir kurguda harmanlandigi, zamansiz bir roman.(Tanitim Bülteninden)