Kur'an Sünnet Fıkıh Bağlamında Kadının Evlilikteki Hakları

Kur'an Sünnet Fıkıh Bağlamında Kadının Evlilikteki Hakları
13,99 € *

inkl. MwSt. zzgl. Versandkosten/Deutschland versandkostenfrei

Lieferzeit ca. 4-9 Werktage

  • 9786058916074
  • Necla Yasdıman
  • 270
Kur’an- Sünnet- Fıkıh Bağlamında: Resmi ve Dini Nikah, Nikahın şartları, “Kadının Kocası... mehr
Produktinformationen "Kur'an Sünnet Fıkıh Bağlamında Kadının Evlilikteki Hakları"
Kur’an- Sünnet- Fıkıh Bağlamında: Resmi ve Dini Nikah, Nikahın şartları, “Kadının Kocası Üzerindeki Hakları: Mehir, Nafaka, Mesken, Cinsel ilişki, doğum kontrolü, kadının kendi malında tasarrufu, kadının kocasının malında tasarrufu ve güzel muamele vb. hakları. Ailede sevgi, tıpkı yeme ve içmeye olan bir ihtiyaç gibidir. Sevgi, Allah’ın en önemli ve olmazsa olmaz nimetlerinden biridir. Sevgi, yokluğunda bunalım yaratabilecek ve onu elde etme uğruna birçok günah yollara sapıtabilecek bir duygudur. Bu bağlamda âyette de “İçinizden, kendileriyle rahatlayacağınız eşler yaratıp; aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir..." (30/Rum, 21) buyrulmaktadır. Eşler ise bu sevgi ihtiyacını birbirlerinden alamamaları yüzünden acı çekmektedir. Eşiyle ordan burdan konuşmak, dinlenilmesini istemek, sevgi ve saygıya dayalı nitelikli bir beraberlik arzu etmek kadın için bir haktır. Yaptığı işler karşılığında kocasından takdir görmek, kıymetinin bilinmesini istemek, kadının en çok yerine getirilmesini talep ettiği haklardandır. Aslında, bunlar karşılıklı karı-kocanın birbirine göstermesi gereken müşterek haklardır. Sahih rivâyetlerde bildirildiğine göre; Hz. Peygamber sevgiye değer vermekte, başkalarına da eşini sevdiğini söylemekten çekinmemektedir. Günümüzde kadınların büyük bir çoğunluğu kocalarının ilgisizliğinden yakınmaktadır. Halbuki, Hz. Peygamberin erkeğin karısını ihmal edecek kadar yoğunlaşmasını ibâdet için bile hoş görmediği nakledilmektedir. Bu meyanda, bir kimsenin ailesi için harcadığı parayı ve gayreti en yüksek sevap olarak göstermekte ve kişinin hanımının ağzına koyduğu lokmadan bile mükafat elde edeceğini söylemektedir. İnsanları birbirine nezaket içerisinde hitap etmeye çağıran o yüce şahsiyet, kadınları kırılacak bir cam kadar nazik görmekte, kadınların vasıta kullanmalarını takdirle karşılamakta, hatta karısının rahat etmesi için bineğine örtü serip, binmesi için dizini basamak olarak kullandırmaktadır. Zaman zaman eşinin kendi dünyasında rahatlamasına ve eğlenmesine yardımcı olmaktadır. Birlikte yemek davetlerine katılmak, onsuz tadını alamadığı için eşinin davet edilmediği yere gitmek istememek, birlikte şakalaşıp gülmek, eğlenmek ve düğünleri eğlence sebebi saymak hep bu nitelikli beraberliğin Hz. Peygamberin hayatındaki görüntüleridir. İşte Hz. Aişe bu özeliklere sahip olan bir eşle evli olmakla en bahtlı kadının kendisi olduğunu açıkça itiraf etmektedir. Bunlar olmadığı takdirde diğer bütün maddî imkânlara sahip olmanın ne önemi vardır? Buhârî ve Müslim’in “Sahîh’lerinde bulunan ve örnek olmak üzere sadece bir kısmını verdiğimiz bu rivâyetler; asırlardır kıymeti bilinmeyen ve her çağda değişik kisveler altında horlanıp ezilen kadına İslâm’ın verdiği değeri göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, bu davranış biçimi o yüce insanın Kadınlara güzel muamele edin ...” (Nisa, 19) âyetine fiili olarak getirdiği yorumun sadece bir kesitinden ibarettir... ÖNSÖZ Aile, bugüne kadar kurulmuş olan bütün medeniyetlerde, dinlerde ve hukuk sistemlerinde toplumsal hayatın birliğini, bütünlüğünü sağlamaya yönelik düzenlemelerde en önemli objelerden birisi olmuştur. Bu yönüyle aile, insanlık tarihi boyunca en temel ve tabiî bir sosyal birim olarak varolagelmiştir. Ailenin önemli bir özelliği, değişmeler karşısında sürekliliğini her zaman korumuş bir kurum olmasıdır. Bu nedenle o, tarihî ve sosyolojik bir vâkıa olmanın ötesinde toplumlar için daima “hayatî” bir önem ifade etmiştir. Son yıllarda aile kurumu üzerine birçok bilim dalında kapsamlı araştırmaların yapılmış/yapıl iyor olması da bu hakikatin bir tezâhürüdür. Diğer taraftan, gün geçtikçe ailenin fertler ve toplumlar açısından yerine getirdiği fonksiyonlar daha iyi kavranmakta, bu ise önümüzdeki yıllarda aile ile ilgili çalışmaların artarak devam edeceğinin sinyallerini vermektedir. Biz de bu araştırmamızda, tarihte önemli bir yere sahip olmuş ve hala geniş bir coğrafyada varlığını sürdüren İslâm’ın aile yapısındaki erkeğin eşine ka
Weiterführende Links zu "Kur'an Sünnet Fıkıh Bağlamında Kadının Evlilikteki Hakları"
Bewertungen lesen, schreiben und diskutieren... mehr
Kundenbewertungen für "Kur'an Sünnet Fıkıh Bağlamında Kadının Evlilikteki Hakları"
Bewertung schreiben
Bewertungen werden nach Überprüfung freigeschaltet.

Die mit einem * markierten Felder sind Pflichtfelder.

Zuletzt angesehen