Ertuğrul Faciası

Japonya "uzaktaki yakin dost" diye tanimlanir. Gerçekten de böyledir. Bu yakin iliski 1890 yilinda kurulur; Japonya karasularinda batan Ertugrul gemisinden kurtulan 69 Osmanli bahriyelisine yöre köylülerinin kucak açisiyla baslar tüm öykü. O günden bugüne hiçbir düsmanlik yasanmaz iki ülke arasinda. 2010 "Türkiye'de Japonya Yili" ilan edildi; hatirlanacagi gibi 2003 "Japonya'da Türkiye Yili"ydi. Böylece Türk ve Japon halkinin birbirlerini daha iyi taniyacaklarina inanildi.Bu kitap, Ertugrul Faciasi'ni eksiksiz anlatan ilk arastirmadir.1890 yilindaki Ceride-i Bahriye dergisinde konuyla ilgili yayinlanmis tüm makaleler, resmi yazismalar, Hindistan'da ve Japonya'da yayinlanmis olan tüm gazeteler gözden geçirilmis, bu kaynaklarda yazilan her sey ilk kez tercüme edilerek okuyucuyla bulusturulmustur.Ertugrul'un kafile komutani Amiral Osman'in torunu Nazli Tektas ile yapilmis tek röportaj da bu kitapta yerini almistir. Buna ek olarak Ertugrul'un batisindan 20 yil sonra olayi kaleme alan Deniz Müzesi kurucusu Süleyman Nutki'nin temel alinan eserinin yaninda, oglu Ordinaryüs Profesör Dr. Ata Nutku ile yapilan tek görüsme yine bu kitapta yerini bulmustur.Zengin tanik ve arsiv malzemesi yüklü bu çalisma, Deniz Kuvvetleri Komutanligi, Deniz Müzesi ve Basbakanlik arsivlerinde konuyla ilgili ne kadar belge varsa okuyucuyla bulusturmaktadir. Kitapta yalnizca Ertugrul Faciasi anlatilmamakta, buradan yola çikilarak 21. yüzyilda Türkiye ile Japonya arasinda kurulabilecek siyasi ve ekonomik iliskinin de zemin etüdü analiz edilmektedir. Kitap, bu açidan geçmisle gelecek arasinda bir köprü olmak iddiasindadir.