Dilsiz Martı

Keyifli, insana dair, degismez seyler yazmaya” çalistigini söyleyen Sipahi, uzun yillar gazetecilik yapmis, bazi ansiklopedilerin olusumunda görev almis. Ama artik sadece yaziyor ve resim yapiyor.Diyor ki: “Yazmada ikinci bir yasam var gibi geliyor bana.” Sonra ekliyor “Yarim çay kasigi gözlemliyorum, üç çorba kasigi karistiriyorum, hayallerimle…”Tarik Sipahi, geçmisle gelecegin arasinda bir yerden yaziyor… Hayalle gerçegin birlestigi ara kesitten…“Ayaklarim zaman disi bir yerde duruyor. Öyle Kuzey Ege’de, taslar arasinda, bir zamanda… Zaten yeteri kadar realizm yasiyoruz. Üsküdar’da oturuyorum, markete gidiyorum, alisveris yapiyorum. Bu kadar realizm bana yetiyor. Duygularimla yolculuga çikiyorum.” diyordu bir söylesisinde.Kardansçisi, Köprücücesi,Sirtoplayici ve ötekiler…sAsos’ta denize bir tas atiyor sulara, kalbimiz dalgalaniyor… Hancinin kizi, balikçinin oglu, rahipler, prensesler... O eski zamanlara gidiyor, geri dönüyorsunuz...