Koçyiğit Köroğlu

Cumhuriyet dönemi tiyatrosunda halk edebiyatindan esinlenen ama çagdas kaliplara uygun yazilmis oyunlarin ilk örneklerini veren Ahmet Kutsi Tecer, "Koçyigit Köroglu"nun konusunu Köroglu hikâyelerinden seçer. Köroglu bir Oguz destani kahramanidir. Olaylar Anadolu'da, Islamiyet öncesinde geçer.Türk efsanelerinde Gök ile Yer, tanrisal kudretlerdir. Insanoglu, bu ikisi arasindaki varliktir. Eserin yapisi bu ikileme dayanir.Köroglu- Bolubeyi çatismasi, ezilen halkin bir derebeyine, yani feodal düzene karsi koyusudur.Oyunda halk dilinden seçilmis pek çok sözcük, pek çok deyim vardir. Anlatim dili, Dede Korkut hikâyelerini çagristirir. Buna uygun olarak, yazarin sair olusu, oyunu yer yer siirli ya da nesir-siirli bölümlerle süslemesini saglamistir.Ilk kez, Ankara Devlet Tiyatrosu tarafindan 1949'da Büyük Tiyatro'nun açilis oyunu olarak temsil edilmistir."Ahmet Kutsi Tecer, çok yönlü bir sanatçi olup sairligi, oyun yazarligi ve özellikle de sanatini da hayirli yönde çok etkilemis olan folklor arastirmaciligi ile edebiyatimizda önemli bir yer almaktadir..."Tanpinar'in anlatimiyla, Sivas'ta görevde bulundugu yillarda, Tecer "folkloru yeni bir iklim gibi kesfetmis"; Türk halk müzigi ve folklorunun önemli simalarindan Muzaffer Sarisözen, Halil Bedii Yönetken ve Âsik Veysel gibi isimlerin ortaya çikip taninmasinda rol oynamistir."Tecer, oyunlarinda da zengin folklorumuzdan, geleneksel Türk tiyatrosundan yararlanip, halkin kullandigi canli dili, siir yüklü Türkçesiyle kaynastirarak "Kösebasi"; halk motiflerinden esinlenerek de destan-piyes olarak "Koçyigit Köroglu" gibi tiyatromuza ölümsüz eserler kazandirmistir."Sermet Sami Uysal