Kırmızı Fırıldak Hikayeler

Ahmet Baysal'i amcasi Izzet Baysal'in is hayatinda ve kurdugu vakiftaki sag kolu olarak tanidik. Ancak bilinmeyen bir yönü daha vardi Ahmet Baysal "kalemine saglam" bir yazardi. Vakfin çalismalari sirasinda vakfi anlatan bütün kitaplarda "Kalemini konusturmustu." Onun Galatasaray Lisesi'nde baslayan hikâye yazarligi 30'lu yaslarina yaklasirken gün yüzüne çikmis, ancak ondan sonra mücadeleli sanayicilik hayati sirasinda tozlu raflarda kalmisti. Yine de "kaleminin gücünü", amcasinin fabrikasinda üretimi koruma mücadelesinde kullanmadan yapamamisti. Ahmet Baysal belki kendisine is olarak mühendisligi seçmemis olsaydi, Galatasaray Lisesi'nin siralarindan yetisen bir çogu gibi bugün ülkenin çok okunan yazarlarindan biri olabilirdi. 50 yil sonra tekrar gözden geçirdigi bu kitaptaki hikâyelerini okuyunca siz de anlayacaksiniz ki, Ahmet Baysal Bolu'nun yetistirdigi hayirseverlerden biri oldugu kadar yazdiklari bir solukta okunacak yazarlardan biridir. Ahmet Baysal'in erken yaslarinda, ustaca örüp akici bir üslupta kaleme aldigi hikâyelerinde 1950'li yillardan günümüze kesitler yansiyor.